Fatih Camii Külliyesi / The Kulliyah of Fatih Mosque

fatih camii külliyesi
FATİH CAMİİ KÜLLİYESİ

İstanbul’un yedi tepesinden dördüncüsünde inşa edilmiştir. Külliye Doğu Roma’nın patrikhane kilisesi olan Kutsal Havariler(Havariyun) Kilisesi’nin kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Cami ve Külliye İstanbul’un fethinden sonra hızla İslami bir kimliğe büründürülen İstanbul’un ilk külliye örneklerindendir biridir. Fatih tarafından 1461-1470 yılları arasında yapılan ve 1766 depreminde neredeyse tamamen yıkılan ilk yapının mimarisi hakkında fazla bir bilgimiz maalesef yoktur. Mimarının Atik Sinan olduğunu biliyoruz. 1766’daki büyük İstanbul depreminde neredeyse tamamen yıkılan cami günümüzdeki halini, Sultan III. Mustafa devrinde alır. Ünlü mimar Mehmet Tahir Ağa tarafından 1771 yılında yapılır. Dönemin Barok mimari özelliğini taşır. Temel yapısını caminin oluşturduğu külliye çok geniş bir arazi üzerine kurulmuştur. Medrese, mektep, kütüphane, imaret, kervansaray, tabhane, darüşşifa ve hamam olarak inşa edilmiştir. Günümüzde bir kısmı yok olmuştur. Cami avlusuna yüksekçe ve ihtişamlı iki kapıdan girilir. Ortasında sekiz mermer köşeli sütunlu külah şeklinde bir şadırvan vardır. Caminin külliye kısmında sekiz adet medrese vardır. Fatihin medreseleri bu konuda oldukça ün yapmıştır. Buralarda öğrenci veya müderris olmak ayrıcalıktı. Medreselerin ismi Akdeniz ve Karadeniz medreseleridir. Akdeniz medreselerinin isimleri(güney kısmında kalan) Akdeniz, Başkurşunlu, Çiftekurşunlu, Ayakkurşunlu dur. Ayrıca Tehime ve Semaniye medreseleri de vardır. Bunlar bugün yoktur. Ön cepheden iki girişi olan büyük avluda medreseler blok şeklinde avluyu üç kısımdan kapatmıştır.

THE KULLIYAH OF FATIH MOSQUE

It was constructed on the fourth of seven hills of Istanbul. The Kulliyah was constructed upon the remnants of The Church of the Holy Apostles which was the patriarchal Church of the Eastern Roman Empire. The mosque and the kulliyah are among the first examples in Istanbul which was turned into an Islamic identity after the conquest. Unfortunately we do not have sufficient information about the architecture of the first building built by Mehmed II between 1461 and 1470, and almost ruined at the earthquake of 1766. We know that the architect was Atik Sinan. The mosque which was almost demolished at the great Istanbul earthquake of 1766 has had its modern version during the reign of Mustafa III. It was built by the famous architect Mehmet Tahir Aga in 1771. It carries the baroque architecture of the period. The kulliyah of which the basic building is the mosque is set on a large area. It was built as madrasah, school, library, imaret, inn, hospital and Turkish bath. Some part of it is demolished today. The entrance is through two high and magnificent gates. There is a water tank in the middle with octangular marble comers and in the form of columned coif. There are eight madrasah in kulliyah part of the mosque. The madrasah of Mehmed II have been famous in this respect. It was a privilege to be a learner or instructor here. The names of the madrasah were Akdeniz (Mediterranean) and Karadeniz (Balck Sea). The names of the Akdeniz are Akdeniz, Baskursunlu, Ciftekursunlu, Ayakkursunlu. Also there are Tehime and Semaniye madrasah. These do not exist today. In the greater yard which has two entrances from the front side the madrasah have closed the yard as blocks.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *